Güneydoğu’da Barış Elçileri, Kan Davalarına Son Vermeye Devam Ediyor
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yıllardır süren kan davaları, bölge halkının en büyük toplumsal yaralarından biri olmaya devam ediyor.
Arazi anlaşmazlıkları, kız kaçırma, hayvan otlatma veya küçük tartışmaların büyümesi sonucu başlayan husumetler, kimi zaman yıllarca sürerek onlarca ailenin hayatını derinden etkiliyor. Bu süreçlerde en büyük rolü ise “barış elçileri” olarak bilinen kanaat önderleri, din alimleri ve sivil toplum temsilcileri üstleniyor.
Bölgede büyük acılara yol açan kan davaları nedeniyle birçok kişi yaşamını yitirirken, geride dul kadınlar ve yetim çocuklar kalıyor. Bazı aileler, husumet nedeniyle memleketlerinden göç etmek zorunda kalıyor. İşte bu noktada devreye giren barış elçileri, gönüllü olarak yürüttükleri arabuluculuk faaliyetleriyle taraflar arasında köprü kurarak yıllar süren düşmanlıkları sonlandırıyor.

İzol ve Nasıranlı Aşiretleri Arasında Barış Sağlandı
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin önde gelen büyük aşiretlerinden olan İzol ve Nasıranlı aşiretleri arasında yaşanan tatsız bir olayın ardından, bölgede örnek bir barış sağlandı. Diyarbakır’da gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda iki aşiret arasındaki kırgınlık sona erdi. Barışın sağlanmasında kanaat önderleri ve iş insanlarının yoğun çabası etkili oldu.
Barış sürecine öncülük eden isimler arasında kanaat önderi Ümit Sönmez, iş insanı Tenekeci Kadri Çap, Hasan İzol, Halil Aslan, Mustafa Kaya, Şirin Öztürk, Recep Yavuz, Cevher Sönmez ve Veysi Balıkçı yer aldı. Tarafların bir araya geldiği törende Kur’an-ı Kerim okunarak barış duaları edildi.

“Birlik Olduğumuzda Barış da Huzur da Daim Olur”
Barış sürecinin mimarlarından olan iş insanı Tenekeci Kadri Çap, törende yaptığı konuşmada barışın önemine vurgu yaptı. Çap, “Aileler arasındaki küskünlük ve kırgınlık, sağlanan barışla sona ermiştir. Bu hayırlı sürece vesile olmanın mutluluğunu yaşıyor, katkısı bulunan herkese teşekkür ediyorum. Bizler bir olduğumuzda, İzol ve Nasıranlı dargınlıkların yerini barış ve kardeşlik alır. Barışın, huzurun ve kardeşliğin daim olmasını diliyor; aileleri bu anlamlı adımlarından dolayı kutluyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın” dedi.
Ümit Sönmez: “Barış Sağlamak En Büyük İnsanlık Görevidir”
Barış elçisi Ümit Sönmez ise, yıllardır bölgedeki husumetleri sonlandırmak için çaba harcadıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Böylesine hayırlı bir davaya girip barışı sağlamak, büyük bir insanlık görevidir. Her iki tarafa da sonsuz teşekkür ediyorum; bizleri kırmadılar, onurlandırdılar. Barış, kardeşliktir, insanlıktır. Bizler elimizden geldiğince bu tür husumetli aileleri barıştırmaya çalışıyoruz.”
Sönmez, genellikle mağdur olan tarafın kendilerine ulaşarak yardım istediğini, ardından taraflarla birebir görüşmeler yaptıklarını anlattı. “Karşı tarafla konuşup ikna ettikten sonra uzlaştırıyoruz. Daha sonra bir barış yemeği veriliyor, Kur’an-ı Kerim’in altından geçilerek yemin ediliyor. Böylece barış kalıcı hale geliyor,” dedi.
Toplumsal Barışa Katkı
Barış sürecine katılan aşiret mensupları da yapılan girişimlerden memnuniyet duyduklarını dile getirerek, bu tür adımların bölgeye huzur getireceğini ifade ettiler.
Diyarbakır ve çevresinde son yıllarda benzer barış törenlerinin sayısında artış yaşanıyor. Kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının çabaları sayesinde kan davalarının sayısında gözle görülür bir azalma olduğu belirtiliyor.
Bu örnek olay, sadece iki aşiretin değil, tüm bölge halkının umutlarını tazeledi. Barışın sağlanmasıyla birlikte İzol ve Nasıranlı aşiretleri arasındaki küskünlük tarihe karışırken, bölgede kardeşlik ve huzur mesajı yankılandı.
Tarih: 04-11-2025